Üstün Zekalıların Anne Babalarına Öneriler

  1. Ne kadar üstün zekâlı olursa olsun, çocuğunuzun halen bir çocuk olduğunu unutmayınız. Sevgiye olduğu kadar denetlenmeye, disiplinli bir ilgiye, ana- babasınca kabul edilmeye, kişisel bağımsızlığını kazanmaya ve sorumluluk­lar almaya gereksinimi vardır.
  2. En iyi biçimde gelişebilmesi için ana ve babanın değer sistemleri biri birine uygun olmalıdır. Bunun anlamı, çocuk yetiştirilirken, nelerin verilip nelerin verilmemesi konusunda ana-baba arasında büyük görüş ayrılıklarının bulun­maması gerektiğidir.
  3. Çocuğun, yetiştirilmesinde ana-baba birlikte çabalamak durumundadırlar. Sayıları, zamanı, sözcüklerin söylenişini vb. öğretirken, gerek evde gerekse çevrede ortak bir sorumluluk almaları önemlidir.
  4. Çocuğun, okuma, müzik, şiir, düşüncelerini tartışma ve kendini ifade etme becerilerini geliştirmesi üzerinde önemle durulmalı, çocuğa bol bol ilgi duy­duğu kitaplar okunmalıdır. Okuldaki faaliyetleri yakından izlenmelidir.
  5. Mutlu bir aile ortamının çocuğun gelişimindeki öneminin unutulmaması ge­rekir. Sonu gelmeyen tartışmalar, boşanma her çocuk gibi üstün zekâlı çocu­ğu da çok etkiler.
  6. Üstün zekâlı çocukların, yaşıtlarından önce yetişkin sorunları çözmede güç­lüklerle karşılaşmaları olasıdır. Bu alanlarda ana-babaların gerekli yardımları yapmaları gerekir.
  7. iyi kitapların, dergilerin ve diğer araç ve kaynakların evde çocuğa sunulması eğitimleri açısından önemlidir. Ansiklopedi, çeşitli levhalar benzeri kaynaklar da dikkate alınmalıdır.
  8. Çocuğun sağlam bir öğrenme temeline sahip olmasını sağlamak için müze­lere, tarihi yerlere, sanat galerilerine, vb. yerlere götürülmesi çeşitli kaynak­larca önerilen bir husustur.
  9. Ana-babalar özellikle çocuğun sormuş olduğu sorulara "yeter artık" diye ya­nıt vermemeye dikkat etmelidirler. Sorularını, azarlayarak ya da yanlış biçim­de yanıtlamaktan kaçınmaları hele, "bunları büyüyünce öğrenirsin" diye baş­tan savma yanıtlar vermemeleri gerekmektedir. Çocuğun tüm sorularına, is­ter uygun bir ortamda sorulmuş olsun isterse olmasın doğru yanıt vermek durumundadır. Örneğin; "uzaya atılan roketlerin Tanrıyı vurma ihtimali var mıdır?" türünden sorulara çeşitli kavramların açıklığa kavuşturulmasını ge­rektirecek yanıtların verilmesi söz konusu olabilir.
  10. Üstün zekâlı çocuğun ilgi alanlarının çeşitliliği unutulmamalıdır. Ancak uzun bir süre bir konuda ilgisini yoğunlaştırmayabilir. Bu nedenle çocuğun ilgileri­ni destekleyerek, bir konuya daha uzun süre ayırmasını sağlamak ana-baba- lara düşen bir görevdir.
  11. Ana-babalar çocuklarının tüm yaşantısını aşırı biçimde yönlendirmekten de kaçınmalıdırlar. TV seyretmek, resimli dergilere bakmak, oyun oynamak vb. etkinlikleri yapmak onların da hakkıdır. 
  12. Çocuğun, fantezileri, ya da hayali arkadaşları varsa, alışılmışın dışındaki dü­şüncelerine doğrudan ya da dolaylı biçimde olumsuz tutum takınmaktan ve alay etmekten kaçınmalıdırlar.
  13. Çocuğun ilgi ve üstünlük gösterdiği dallarda, ana-babalar yetersiz kaldıkları za­man, olanakları el verdiğince özel ders vb. kolaylıkları çocuklarına sağlamalıdır.


  FACEBOOK YORUMLARI