Üstün Olma Niteliğini Kazanma

Ümit DAVASLIGİL

Bir ülkenin uygarlık alanında ileri devletler arasında sağlam bir yer edinip, bu durumunu korumasında rol oynayan önemli öğelerden birinin, üstün bireylere götürülen yeterli eğitim olanaklarının olması, dikkatlerin bu kesime yoğunlaştırılmasına neden olmaktadır. Özel eğitime muhtaç çocuklar arasında yer alması gereken bu üstün kesim, bizim yasalarımızda da ele alınmıştır. 2916 sayılı Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanunu’nu dayanak alan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Özel Eğitim Okulları Yönetmeliği’nde üstün zekâlı, “zekâ bölümü çeşitli ölçeklerde sürekli olarak 130 veya daha yukarı olan” Üstün Özel Yetenekli ise “zekâ bölümü çeşitli ölçeklerde sürekli olarak 110 veya daha yukarı olup da güzel sanatlar, teknik ve benzeri alanlarda yaşıtlarından belirli ölçüde üstün olan” şeklinde tanımlanmaktadır.

Konunun karmaşık ve çok yönlü olması nedeniyle, son şeklini almış kesin bir üstün çocuk tanımına ulaşmak güçtür. Dünyada bu konuda halâ çalışmalar süregelmektedir ve bunun sonucunda da tanımlamalarda yeni yaklaşımlar görülmektedir. Sadece yüksek zekâ bölümü gibi tek ölçüte bağlı kalınarak üstünlere ilişkin yapılan tanımlar zamanla yerini çoklu ölçüte dayalı tanımlara bırakmıştır. Böyle bir geçişin gerçekleşmesinde A. B. D.’de bu alandaki uzmanlardan oluşan Eğitim Komisyonu’nun (U.S. Office of Education) ileri sürdüğü tanımın önemi büyüktür.

Çağlar (1986, s.13)’ın aktardığı bu tanıma göre

Seçkin yeteneklerinden dolayı, yüksek seviyeli iş yapmaya yeterli olduğu, bu alanda, profesyonel olarak bilinen kimseler tarafından belirlenmiş çocuk üstün zekâlı çocuktur... Çocuklar saptanan alanların biri, birkaçı veya bunların birleşmesinden oluşan bir bütünlük içinde yüksek başarı gösterirler veya gizil güçlere sahiptirler.

Bu alanlarda

  1. Genel zihin yeteneği
  2. Özel akademik yetenek
  3. Yaratıcı veya üretici düşünme yeteneği,
  4. Liderlik yeteneği,
  5. Görme ve performansa dayalı sanat yeteneği,
  6. Psiko - devimsel (motor) yetenek.

Bu komisyon üstünlerin tanımında yer alması gereken çeşitli yetenek alanlarına dikkati çekerek büyük bir gereksinimi yerine getirmiş ve Amerika’da bu tanım ülke çapında büyük ölçüde kabul görmüştür (Gallgher ve Courtright, 1086,s. 101). Ancak daha sonra ileri sürülen bazı tanımlar birden çok yetenek alanına dikkat çekme özelliğini koruyarak, komisyonun bu tanımına bazı eleştiriler getirmişler ve eklemeler yapmışlardır. Bu eleştirileri yapanlardan Renzulli, tanımda özellikle zihinsel olmayan öğelere yer verilmemiş olmasını eleştirmiştir.

Renzulli, yaratıcı hizmetler vererek başları gösteren bireyler üzerinde yapılan incelemelerin, birbiriyle etkileşim halinde olan üç özellik kümesine sahip olduklarını gösterdiğini belirtmektedir. Bu kümelerden birincisi genel ve özel yüksek yetenek düzeyi, ikincisi, yeni düşünceler oluşturup bunları yeni sorunların çözümünde uygulayabilme yeteneği olan yaratıcılık ve üçüncüsü de, bir işi başından sonuna kadar gösterecek üstün motivasyon, yani buradaki anlamıyla üstün işi, görev yüklenmedir.

Renzulli’ye göre, herhangi bir alanda gerçek üstün bir başlarının sağlanması için yukarıda belirtilen üç özellik kümesi arasındaki etkileşime gereksinim vardır. Eğer çocuk, bu ölçütlerin hepsinde yaşıtlarımın % 85’inden ve en azından birinde% 98’inden daha başları ise, üstün biri olarak kabul edilebilir (Özsoy, 1984,S, 32; Mallanan ve Kaufman. 1978, s. 44’0; 1988, s. 420).

Renzulli birinci kümede yer alan “genel yetenek”ten

  • Yüksek düzeyde soyut düşünebilme, sözel ve sayısal usa vurma, uzayda ilişkiler, bellek ve sözcük akıcılığına,
  • Dış-çevrede karşılaşılan yeni durumlara uyum gösterme ve onları şekillendirmeye,
  • Bilgi işlemin otomatikleşmesi, yani bilgilerin hızlı, sağlıklı ve seçici olarak hatırlanmasına ilişkin kapasiteleri kastetmektedir.

Renzulli, bireyin üstün olma niteliğini kazanmasında etkili olan kişilik ve çevre öğelerini şöylece sıralamaktadır.

 Kişilik Öğeleri

  • Bireyin kendini algılama şekli
  • Cesaret
  • Karakter
  • Sezgi gücü
  • Cazibe
  • Başarma gereksinimi
  • Egonun kuvveti
  • Enerji derecesi
  • Kadere inanma şekli
  • Kişisel çekicilik

 

Çevresel Öğeler

  • Sosyo - ekonomik statü
  • Anne babanın kişilikleri
  • Anne babanın eğilim düzeyleri
  • Çocuğun ilgi alanlarının uyarılma derecesi
  • Ailenin durumu
  • Modellerin varlığı
  • Hastalık ve/veya sağlık durumu
  • şansa dayalı öğeler (mirasa konma, ölüm, sanat müzesinin civarında oturma, boşanma  vb)

Renzulli, çeşitli bilim adamlarının araştırma verilerine dayanarak, üç özellik kümesine ilişkin görüşlerini şöyle sürdürmektedir. Normalin üstündeki yetenek kümesi ,genelde köklü bir değişikliğe uğramayan kalıcı özellikler dizisini temsil etmektedir. Örneğin, eğer bir birey matematik gibi belirli bir yetenek alanında üstün başarı göstermişse, bu başarı düzeyi kalıcıdır. Buna karşılık, yaratıcılık ve motivasyon kümelerindeki özellikler değişkendir. Bu her iki özellik alanında, bireyler aynı düzeyi koruyan bir üretkenlik içinde değildirler; çalışmalarında iniş çıkışlar görülür. Uygun uyarılma ve öğretimle, motivasyon ve yaratıcıların geliştirilebilmeleri, bu alanda ulaşılan bir diğer gerçektir. Yine bu konuda bilinen bir diğer gerçek de ilgi ve alıcılılarındaki farklılaşmalarından dolayı, bazı bireylerin bazı durumlardan daha fazla etkilenmeleridir, ancak hangi bireylerin hangi durumlarda daha üretken olacaklarını önceden kestirmek mümkün değildir. Buna karşılık, genel ilgi değerlendirme teknikleri ve zengin uyarıcılarla, yaratıcı düşünce üretme sayısını arttırma ve motivasyonu yükseltme mümkündür. Ayrıca bilinen bir diğer, gerçek de, yaratıcılık ve motivasyonun hemen hemen her zaman birbirlerini etkilemeleridir. Bu şöyle cereyan etmektedir: Birey yaratıcı bir düşünce oluşturur. Bu düşüncesi pekiştirilirse, bunu uygulamaya koymak ister ve bu konuda motivasyonu artar. Böylece bireyin kendini bu problemin çözümüne adaması sonucunda, kendisindeki yaratıcı problem çözme süreci uyarılır ve çözüme ulaflma gereksinim haline gelerek, icadın gerçekleşmesine temel hazırlar (Renzulli, 1986, ss. 53-92).

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, bireyin üstün olma niteliğini kazanması, doğuştan getirdiği yeteneklerine bağlı olduğu kadar, uygun eğitime, çevre ve kişilik öğelerine de bağlıdır.



  FACEBOOK YORUMLARI