Bazı kuramcılar gelişmenin ancak belli bir alanda derinlemesine, uzun bir süre çalışarak elde edilebileceğini savunurlar(Feldman, 1999; Gagné, 2003).bu çalışma temposuna kapılan bir birey, öğrenmeye ve edindiği bilgilerle ilgili pratik yapmaya daha hevesli hale gelir ve her geçen gün daha fazla bilgi öğrenmek ister. Genç sanatçılar örneğinde olduğu gibi, yetenek kendisini göstermeye başladığı anda yeteneklerin öğrenilebilmesi için yeteneğe duyulan tutkunun üst seviyelerde olması gerekmektedir doğru zamanda doğru yerde olmanın yeteneğin gelişmesi için önemli olduğunu belirtirler. Coleman’a göre bilgi, ödevler, iletişim ağı ve modelleme ile sadece özel durumlarda yetenek edinilir. Bir kişi ancak sanatın toplumdaki önemini ve amacını kavradığında sanata odaklanabilir ve bu imkan sanatsal yönden yetenekli çocuklara gözlem yapmaları, yaratıcı olmaları ve bir şeyler öğrenmeleri için başkaları tarafından sağlanmalıdır.
Eğitimin gelişmesi sürecinde, programında sanata ağırlık vermek, okullar arasında giderek popüler olmaya başlamıştır.Birleşik Devletlerde şuanda 500 civarında devlet ve özel ilköğretim, ortaöğretim ve kolej düzeyinde sanat eğitimi veren okul vardır ve bu rakamın ilerleyen yıllarda ikiye katlanacağı tahmin edilmektedir.
Mickelson, 2003).bu tarz sanat eğitimini benimseyen az sayıda insan olmasına karşın, uzmanlar diğer okullara kıyasla sanat eğitimi veren okullarda öğrencilerin kültürel ders sınavlarında da daha başarılı olduklarını tespit etmişlerdir.
Mıknatıs Sanat Okulu öğrencilerinin okullarından çok memnun olduklarını, sanat öğretmenleriyle çalışırken çok eğlendiklerini, öğretmenlerini bir model ve bazen de bir arkadaş gibi gördüklerini belirtmiştir.Bu öğrenciler öğretmenleriyle olan yakın ilişkilerini onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışarak değerlendirmektedir.öğrenciler aynı zamanda sanatsal yetenekli çocuklar olmalarının dışında kendilerine birey olarakta değer verdikleri için bu yetişkinleri çok sevdiklerini belirtmektedir. Bir çok görsel ve sahne sanatları eğitimi veren lise düzeyindeki okul görsel sanatlarda, enstrümantel müzikte, dansta, tiyatroda, teknik tiyatroda, yaratıcı yazarlıkta ve ses hususunda profesyonellik öncesi için eğitim vermektedir. Birkaç okul ayrıca diğer okul derslerine bağlı, yenilikçi akademik programlar uygulamaktadır.
Görsel ve sahne sanatları için eğitim veren okulların çeşitli hizmet amaçları vardır. Bu okullar profesyonel eğitim verirler ve geleneksel okullara alternatif okullar olarak hizmet verirler. Bu alternatif okullarda, öğrenciler aynı zamanda kendileri gibi mükemmelliğe ulaşmaya çalışan üst sınıf öğrencilerden faydalanabilirler. Ancak yeteneklerinden dolayı fark edilip bu okula alınan öğrencilerin tanımlanması ve özel sanat eğitimi programına kabul edilmesi tartışmaya açık bir husustur. Mıknatıs okullarına katılan Orta okul ve lise öğrencilerinin profesyonel olma isteklerinden etkilenildiği not düşülmüştür.Clark ve Zimmerman “hem akademik hem de sanat yönünden yetenekli çocukların göze çarpan en büyük özelliklerinin ilgi duydukları konuya yoğunlaşmaları hatta kendilerini adamaları ve kendilerini bu alanda geliştirmek için duydukları istek olduğunu” belirtmiştir. ” Sanatsal yönden yetenekli çocuklar okuldaki dersler bittikten sonra okulda kalabilir hatta hafta sonları okula gelip bir konser için, ya da bir oyunu prova etmek için ya da herhangi bir ödevi tamamlamak için çalışabilirler. Aslında bu programın kendisi de mıknatıs gibidir çünkü çok farklı yerlerde ikamet eden öğrencileri bir araya getirir. Dernek okulları, mıknatıs okulları, sanat merkezleri ve özel kurumlar gibi çok fazla program seçeneği mevcuttur.Bu bölümde üç farklı devlet-destekli program seçeneği incelenecektir: Gruplama Mıknatıs sanat okulları, ilköğretim seviyesinde mıknatıs sanat okulu ve rezidans sanat okulları. Özel okullar ve özel öğretim seçenekleri de ilerleyen bölümlerde ele alınacak konular arasındadır.