Susanna ve Antonio 12. sınıfa kadar(12. Sınıf dahil) ki okul yaşantılarının bir parçası olarak bazı performans gruplama seçeneklerini deneyimlediler. Böyle altı seçenek vardır:
- Belirli öğrenim için yeniden gruplama
- Küme gruplaması
- Sınıf içinde/esnek gruplama
- Benzer performans ortak çalışma grubu
- Sınıflar arası/çoklu yaş gruplaması, ve
- Kaynak Oda Sınıftan Ayırma Zenginleştirme Kümeleri(resource room pull-out enrichment clusters)
Susanna, okuldaki ilk yıllarında okuma ve lise yıllarında da başka akademik alanlar için yeniden gruplandı. Ek olarak, ileri düzey yerleştirme (AP) dersleri yeniden gruplamanın başka bir biçimini temsil eder. Ayrıca ilk yıllarında sınıflar arası gruplandı. Antonio doğal yetenekleri yerine belirli konulardaki performansı baz alınarak; ilkokul yıllarında zenginleştirme kümeleri, ortaokul yıllarında devamlı çoklu yaş süreci ve lise yıllarında da hakiki(substantail) yeniden gruplanmayı tecrübe etti. Bu yüzden zekaya göre gruplama ile performansa göre gruplama arasındaki genel fark, grup yerleşiminin önceki yöntemde olduğu gibi bir çocuğun potensiyeli yerine, sonradan gözlemlenebilen performansını baz alıyor olmasıdır. Bu ayrıca performans gruplamasındaki farklılaşmanın çocuğun gizli kalmış potansiyelinin geliştirilmesinden çok, normal müfredat boyunca çocuğun bilgisinin ve becerilerinin ilerlemesine dayandığını öne sürecektir. Gruplama seçeneğinin bu biçimi, yetenek gelişimine yoğun şekilde odaklanmasından dolayı, başarısız, düşük motivasyonlu ve risk altındaki öğrencilerin desteklenmesine veya geliştirilmesine fırsat vermez .
Belirli Öğrenim İçin Yeniden Gruplama
Belirli öğrenim için yeniden gruplama, üstün zekalı öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayan, ortamlardaki performans gruplamasının muhtemelen en yaygın kullanılan biçimidir. Bunun, ilk okulda öğrencilerin kendi müfredatlarına bağlı ilerlediği her sınıf seviyesi için açılmış ayrı sınıflarda tecrübe edilebilmesi mümkündür. Öğretmen A ,“Over the Rainbow” kitabını okuyan öğrencilere ders verebilirken, öğretmen C “Under the Bridge” kitabını okuyan öğrencilere ders verebilir. Ortaokulda, ön İleri Yerleştirme (pre-Advanced Placement )* veya ön uluslar arası Bakalorya programlarının (pre-International Baccalaureate )**ileri seviyedeki sınıflarda temsil edilmesi mümkündür veya her müfredat alanı için ileri, temel , genel ve onur sınıfları bulunabilir. Lisede , İleri Yerleştirme (AP) veya uluslar arası Bakalorya dersleri, onur sınıfları ya da hızlandırılmış sınıflar, hızlandırılmış sınıflar, kolej-düzeyi sınıflar ve öğrenciler kaydolmadan önce kapsamlı koşullar isteyen sınıflar olarak, yüksek performanstaki öğrenciler(higher performing students-yani yüksek performans sınıfının en iyileri kastedilmektedir.-) için toplanma yerleridir.
Slavin’in (1987) gruplamanın bu biçimi hakkındaki araştırması, öğrenciler; yeniden gruplandırılmış sınıflarda önerilen müfredat düzeyiyle uygun bir şekilde eşleştirildiğinde, belirli bir öğrenim için yeniden gruplandırmaya önemli bir destek sağlar. Bütün performans seviyelerindeki öğrencilerin yeniden gruplamanın bu biçiminden yarar sağlamasına rağmen, önemli ölçüde yarar gören; yeniden gruplandığı alanda yıllık yaklaşık 1 4⁄5 lik fayda sağlayan yüksek performans gösteren öğrenciler olmuştur. Bunu destekleyen çalışmalar, bu sınıflardaki gerçek müfredatın önemli oranda hızlandırıldığını ve zorlaştırıldığını gösterirler. Müfredat normal ve az başarılı öğrenciler için yeniden düzenlendiğinde, yararlar yine pozitif yönde olur fakat o kadar da önemli ölçüde değildir. Gamoran, Nystrand &Berends (1990), yeniden gruplanmış İngilizce ve tarih sınıflarındaki, sekizinci ve dokuzuncu sınıf öğrencilerin başarısını incelediklerinde, yüksek başarılı yeniden gruplanmış öğrencilerin daha büyük akademik yarar elde ettiklerine ama az başarılı yeniden gruplanmış öğrencilerin başarısındaki düşüşün, okulun elde ettiği toplam kazancı nötrlediği sonucuna ulaştılar. Başka bir deyişle, yeniden gruplama ,yüksek başarılı öğrencilerde pozitif etki gösterirken, aynı yararı az başarı seviyesindekilere gösterememiştir. Onların, etkileri nötrleme hakkındaki sonuçları basite indirgenmiş gözükmekte ve muhtemelen yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Muhtemelen bütün zeka ve performans seviyeleri için “her derde deva” bir strateji yoktur, bu yüzden; evrensel olmadığı için bir stratejiyi reddetmek mantıklı veya uygun değildir.
Ayrıca, James and Chen-Lin Kulik (1992), yüksek performansa sahip öğrenciler yeniden gruplandığında ve farklılaştırılmış müfredat ve öğrenimle desteklendiklerinde, belirli bir disiplindeki öğrenmeye karşı motivasyonun büyük ölçüde geliştirildiğini, gelişimin özellikle fen ve sosyal bilimlerde olduğunu buldular. Fakat Kulikler yeniden gruplanmış ortamlarda genel öğrenme ve okul motivasyonun önemli ölçüde değişmediğini buldular.
Küme Gruplaması
Bir test skoruyla özel bir yeteneğe ya da zeka düzeyine sahip olduğu tespit edilmiş ve daha sonra farklılaştırılmış müfredat ve öğrenim grubu olarak heterojen bir sınıfa yerleştirilmiş üstün zekalı çocukların küçük bir grubuyla olduğu gibi, küme gruplamasının bu biçimi çocukları IQ düzeylerinden çok, diğerlerine kıyasla gösterdikleri sıra dışı performansa göre ayırır. Örneğin, bir sınıf seviyesindeki en iyi 8 matematik öğrencisinden oluşan bir küme sınıfı kurulmuş olsun. Bunun yanında en iyi 8 okuma/dil sanatları öğrencisiyle ikinci bir küme sınıfı sunulmakta. Bu iki kümenin öğretmenleri hiç şüphesiz okuma ve matematik için farklılaştırılmış bir öğretim düzenleyeceklerdir, böylelikle iki konuda da olağanüstü olan bu öğrenciler, her küme öğretmeninin sunduğu daha yüksek farklılaştırmaya dahil olabileceklerdir. Bu, ikisinin de aynı anda matematik dersini ve daha sonra okuma/dil sanatlarını yine aynı anda öğreteceği ve her kümedeki üstün zekâlı çocukların, her konuda ihtiyaç duydukları daha yüksek veya hafif daha alçak farklılaşma seviyesine göre ilerleyeceği anlamına da gelebilir.
Şimdi, küme gruplamasının bu şekli hakkında küçük bir araştırma vardır. Fakat biri, yeniden gruplama gibi diğer gruplama seçenekleri için hazırlanmış bir araştırmaya baktığında ve belirli bir düzeyde müfredata hakim bir grup öğrenciye uygun farklılaşma sağlandığında, potansiyel akademik etkiler açık şekilde kabul edilebilir.
Sınıf İçinde/ Esnek Gruplama
Performans gruplamasının bu biçiminde, öğretmenler, öğrencilerini müfredatın sonuçlarına hazır olma miktarlarına göre küçük gruplara ayırırlar. Örneğin, gelecekteki harita yetenek üniteleri için gerekli olan eylem ve boylam konularına hakim olmakta sıkıntı çeken “kırmızı kuşlar”(red birds) adında küçük bir grup vardır. Bu grup gerçekten üniteye başlamadan önce iyileştirmeye ihtiyaç duyacaktır. Harita yetenekleri ünitesi için tamamıyla hazır olan ve sınıfın daha geniş grubunu oluşturan “mavi kuşlar”(blue birds) adında bir grup çocuk olabilir. Ve harita ünitesinde gösterilen bütün yeteneklere zaten hakim olan “sarı kuşlar” (yellow birds) adında bir grup çocuk da olabilir. Eğer bu grup, coğrafya kavrayışlarını geliştirmeye devam ederse ünitenin ötesinde genişletmelere ihtiyaç duyacaktır.
Son yıllarda sınıf içinde/esnek gruplama seçeneğini destekleyen bazı araştırmalar yapıldı. Mousley(1998) , matematiksel kavrayış konusunun öğretimindeki kendi rollerine dair algılamaları hakkında öğretmenlerle görüştü. Öğretmenlerin, kavrayışı kolaylaştırmak için sınıf içinde zeka gruplamasını kullanmaya meyilli olduklarını ortaya koydu. Öğretilen ünitelerden müfredatı baz alan testleri kullanarak çocukları daha küçük gruplara yerleştirdiler ve sonra çocukların test performanslarını, daha küçük gruplar için farklılaştırılacak yetenek ve içeriklere kılavuzluk etmesi amacıyla, eğitici gruplamalar için rehber olarak kullandılar. Gruplamalar değişmez değillerdi ve daha çok çocukların mevcut hâkimiyet seviyesine dayanarak biçimlendirildiler. Borton (1991), 3 ve 4. sınıflarda okuma ve matematik eğitimi sırasında, sınıf içerisinde çocukların üstün zekâlı, normal ve iki dilli olarak yeniden gruplandırılmasının bütün gruplar için bu derslerde bir yıllık yarardan daha fazlasına olanak verdiğini buldu. Lou et al., (1996), sınıf içi tüm çalışmalarla, bütün sınıf eğitimini karşılaştırdı ve sınıf içinde gruplanmış eğitimde, bütün performans seviyesindeki gruplar için, başarının önemli ölçüde daha büyük olduğu sonucuna vardı. Küçük heterojen gruplar karşılaştırma grubu olduğunda, homojen gruplanmış öğrenciler de daha yüksek akademik başarı gösterdiler. Burnette (1999), yalnız materyaller uygun şekilde farklılaştırıldığında, 3-4 öğrencilik sınıf içi gruplamalarının özellikle okuma eğitiminde etkili olduğunu ortaya koydu. Öz-kavram bakımından, Delcourt et al., (1994) sınıf içi gruplardaki üstün zekalı öğrencilerin , özel okullardaki, özel sınıflardaki ve kaynak oda sınıftan ayırma(pull-out) programlarındaki üstün zekalı öğrencilerden daha yüksek akademik öz-kavrama sahip olduklarını bulmuştur.