İkinci Bir Gereksinim Durumunu Kapsayıcı Genişlikte Olma” İlkesi üstün zeka dereceleme ölçekleri
"İki kere farklı çocuk" kavramı oldukça yeni bir kavramdır. Yeni zekâ ve değerlendirme teorilerinin önerildiği yıllarda ortaya çıkmıştır. İki kere farklı çocuklar bir ya da daha fazla alanda üstün yetenek ve bir ya da daha fazla alanda yetersizlik gösterirler. Üstün zekâ ile birlikte ciddi duygusal bozukluklar, Asperger sendromu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü, fiziksel yetersizlikler vb. görülebilmektedir.
İki kere farklı çocukların tanılanması yaklaşımları, son yıllarda artan bir şekilde değerlendirilmekte ve çeşitli tanılama stratejilerinin fayda ve etkinlikleri araştırılmaktadır. Üstün yeteneklilik ile birlikte sahip olunan yetersizliğin doğru göstergelerinin neler olduğu ve tanılamanın en doğru metodunun ne olduğu tartışılmaktadır.
İki kere farklı çocuklar genellikle öğretmen ve ebeveynin üstün yeteneklilikle eş değer tuttuğu davranış özelliklerini (iyi akademik performans, öz kontrol, ileri sosyal beceriler, iyi çalışma alışkanlıkları, kural ve sosyal normlara uyum vb.) göstermezler. İki kere farklı çocukların okul çalışmasına direnme, sınıfta bozucu/yıkıcı davranışlar, hiperaktivite, okula olumsuz tutum, okuma, yazma ve matematikte zayıf performans gibi nedenlerle özel eğitim veya danışmanlık servislerine yönlendirildikleri görülmektedir.
Geleneksel, sabit ölçümler üzerinde iyi performans göstermelerini engelleyici özelliklere sahip iki kere farklı çocuklardaki üstün zekânın bütün çeşitlerini tanılamanın en güvenilir ve geçerli metodu dinamik değerlendirmedir.
Dinamik değerlendirme; deneyimden öğrenme yoluyla çocuğun yeteneğini inceleyen tanılama prosedürüdür. Bu değerlendirme çocuğun güçlü ve zayıf yönlerinin profilini vermektedir.
Sabit değerlendirmenin amacı, yeteneğin yüksek düzeyde sayısal ölçümlerini yapmak iken, dinamik değerlendirmenin amacı yetenek ile eksik yönlerin ve öğretimin etkisinin niteliksel bir tablosunu sağlamaktır. Dinamik değerlendirme, sabit değerlendirmenin yerine geçmemekle birlikte, öğrenme problemleri olan çocuklardaki üstün yeteneğin tespitinde bütünleyici bir ölçüm olabilmektedir.
Çoklu tarama metotları, iki kere farklı çocuklar için önemlidir. Dinamik değerlendirme, portfolyolar, öğretmen dereceleme ölçekleri, birey ve ebeveyn görüşlerinin de kullanışlı oldukları belirtilmektedir. Ayrıca sözel olmayan düşünme beceri testlerinin sözel ölçümlerde yetersizlik gösteren çocuklardaki zihinsel yeteneği tanıladığı belirtilmektedir.
TANILAMA ARAÇLARI
Üstün yeteneklilerin tanılanmasında farklı ölçme araçları kullanılmaktadır. Zekâ, başarı, yaratıcılık ve üçlü yetenek testleri ile aday gösterme, dereceleme ölçekleri ve alternatif değerlendirmeler tanılamada kullanılan farklı yöntemlerdir.
Bireysel Zekâ Testleri
En kapsamlı zekâ testleri olan Wechsler ve Stanford Binet Zekâ Testleri pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de en yaygın olarak kullanılan zekâ testleridir. Bu iki ölçek, psikoloji ve eğitim alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunların dışında kullanılan bireysel ölçekler Bilişsel Değerlendirme Ölçeği ve Kaufman Çocuklar İçin Değerlendirme Bataryası’dır. Ayrıca bireysel zekâ ölçeklerine alternatif olarak grup zekâ testleri de kullanılabilmektedir.
Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği
Wechsler Zekâ Testi üstün zekâ/üstün yetenekliliğin tanılanmasında kullanılan en yaygın testtir. Wechsler Okul Öncesi ve İlkokul Zekâ Ölçeği (Wechsler Preschool and Primary Scale of Intelligence-WPPSI) 2 yaş 6 aydan 7 yaş 3 aylığa kadar, Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği (Wechsler Intelligence for Children-WISC), 6 yaştan 16 yaş 11 aya kadar ve Wechsler Yetişkinler İçin Zekâ Ölçeği (Wechsler Adult Intelligence Scale-WAIS) 16 yaş ve sonrası için kullanılmaktadır. 1949 yılında Wechsler tarafından geliştirilen test, 2003 yılında dördüncü sürüm ile güncellenmiştir. WISC, gözden geçirilmiş yeni formu Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği- (WISC-R), ve WISC-III arasında çok küçük farklılıklar bulunduğu belirtilmektedir. Yapısal olarak WISC-IV önceki sürümlerine benzese de, önemli ölçüde değişiklikler söz konusudur. İlk üç versiyonunda iki faktör -sözel ve performans- birleşiminden genel zekâ puanı -’g’ puanı- elde ediliyorken, dördüncü versiyonunda Sözel Kavrama, Algısal Akıl Yürütme, Çalışma Belleği ve İşlemleme Hızı olarak adlandırılan dört faktör yapısı incelenmektedir. Böylece testte, sadece sözel ve performans ölçümleri ile genel zekâ puanı sunmaktan uzaklaşılmıştır.
WISC-IV, toplam IQ puanının yanı sıra 4 indeks puanı verir. İndeks puanları; Sözel Kavrama (Verbal Comprehension), Algısal Akıl Yürütme (Perceptual Reasoning), Çalışma Belleği (Working Memory) ve İşlemleme Hızı (Processing Speed)’nı içerir. Testin, “Sözel Kavrama” ve “Algısal Akıl Yürütme” puanlarını oluşturan 6 farklı alt ölçek ile mükemmel zekâ ölçümleri sağlanmaktadır. Test, cevaplamak için süreyle sınırlandırılmış tek bir alt test (Blok Desenleri) içermektedir.
Sadece yaygın bir şekilde kullanıldığı için değil üstün yetenekli öğrencileri tanılama için kullanıldığı, sonuçları uygun bir şekilde yorumladığı ve ikili farklılıkları
(üstün yeteneklilik - öğrenme güçlüğü) ayırt ettiği için WISC-IV’ün mükemmel bir test olduğu belirtilmektedir.
Diğer yandan üstün yetenekli çocuklar, Hızlı İşlem Yapabilme Yetisi gereken görevlerde ortalama öğrencilerden hızlı olamamakta ve İşlemleme Hızı puanları toplam IQ puanlarını düşürebilmektedir. Bu nedenle, WISC-IV testi ile üstün yetenekli programına seçim yapılması uygun bulunmamaktadır.
Stanford - Binet Zekâ Ölçeği
Stanford-Binet 5 (SB-5), 2003 yılında Cattell-Horn-Carroll’ın zekâ teorisine uygun olarak yeniden düzenlemiştir. SB-5 sözel ve görsel testler arasında eşit olarak ayrılmış 10 alt testten oluşur. Akıcı Akıl Yürütme (Fluid Reasoning), Bilgi (Knowledge), Niceliksel Akıl Yürütme (Quantitative Reasoning), Görsel-Uzamsal İşlemleme (Visual- Spatial Processing) ve Çalışma Belleği (Work Memory) değerlendirilen beş yetenek alanıdır. SB-5’in temel avantajı, zamana dayalı olmamasıdır. Bu nedenle test, “yansıtıcı üstün yetenek”lileri (reflective) göz ardı etmemektedir. 2 ila 85 yaş normları arasında uygulanabilmektedir. Toplam IQ ile tanılama yapıldığı durumlarda, tanılamadaki en önemli sınırlılığı ise WISC-III’e göre puanların önemli ölçüde azalmasıdır.
SB-5 test takımının üstün zekâlı/üstün yetenekli çocukları değerlendirmede etkili olup olmadığı sorusunun cevabı birçok değişkene bağlıdır. SB-5; tanılamada güçlü sözel akıl yürütme becerilerinden ziyade görsel-uzamsal ve matematik becerilerinin temel alınması, kesme noktasının 120 olarak belirlenmesi ve Rasch Puanlama Metodu kullanılması hâlinde üstün yetenekli çocukları değerlendirmede etkili olabilmektedir. Norm tablolarından çıkarılan IQ puanının, üstün yetenekli çocuklar için kullanılan diğer ölçme araçları ya da SB’nin ilk versiyonlarından elde edilen puanlardan önemli ölçüde düşük olduğu görülmektedir.
Diğer Bireysel Zekâ Testleri
Bilişsel Değerlendirme Ölçeği, 5-7 yaşları arasındaki çocuklara bireysel olarak uygulanmaktadır. Sistemde 4 bileşen, 8 alt ölçekten oluşan Temel Batarya ve 12 alt ölçekten oluşan Standart Batarya bulunmaktadır. Sistemdeki 4 bileşen; Planlama (sayıları eşleme, planlı kodlar), Dikkat (ifadesel dikkat, sayı bulma), Eş Zamanlılık (sözel olmayan matrisler, sözel mekânsal ilişkiler) ve Ardışıklık (sözcük dizileri, cümle tekrarları)’tır.
Kaufman Çocuklar İçin Değerlendirme Bataryası-II, 7-18 yaş aralığındaki çocukların zekâ ve başarılarını değerlendirmektedir. Batarya’da Ardışık Bilgi İşleme, Eş Zamanlı Bilgi İşleme, Öğrenme, Planlama ve Bilgi alt ölçekleri bulunmaktadır.
Kırcaali-İftar (2009), WISC-R ve Stanford Binet Zekâ Testlerinin yanı sıra Goodenough-Harris Adam Çizme Testi, Porteus Labirentleri Testi, Leiter Uluslarurası Performans Testi, Cattel Zekâ Testi ve Kohs Küpleri Zekâ Ölçeğini Türkiye’de kullanılan testler olarak sıralamaktadır.
Goodenough-Harris İnsan Resmî Çizme Ölçeği, 3-15 yaş aralığındaki çocuklara grup olarak da uygulanabilen bir testtir. Ölçeğin Türkçe uyarlaması 1971 yılında Perin Uçman tarafından yapılmıştır. Çocukların resimsel betimlemelerinin kendilerine ve başkalarına ilişkin algılarını ortaya koyduğu varsayımına dayanmaktadır. Çocukların yaptığı resimler ile zekâlarını ölçmek amacıyla geliştirilmiş olan ölçeğin çocuk hakkında karar verirken tek başına kullanılmaması önerilmektedir.
Porteus Labirentleri Testi, bireysel zekâ testi olarak kullanılan, sözel açıklamaya dayalı olmayan bir testtir. Genel yeteneği belirlemek amacıyla kullanılan test 12 labirentten oluşmaktadır. 7-14 yaş aralığında uygulanmaktadır.
Gözden Geçirilmiş Leiter Uluslararası Performans Ölçeği (LEITER-R), 2-21 yaş aralığında uygulanmak üzere desenlenen test, bireylerin zihinsel performanslarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Dile dayalı olmayan ve kültürel normlardan arındırılmış bir performans testidir. Ölçeğin zihinsel yetersizliğin ve üstün zekâlılığın tanılanmasında kullanıldığı belirtilmektedir.
Cattel Zekâ Testi, R. B. Cattel (1957) tarafından geliştirilen testin Türkçe uyarlama çalışmasını Toğrol (1974) gerçekleştirmiştir. 2A, 2B ve 3A formları bulunmaktadır. 4-7, 7-14 ve 14+ yaş aralığında uygulanabilen kültürden arınmış bir testtir.
Kohs Küpleri Zekâ Ölçeği, 3-19 yaş aralığında bireysel olarak uygulanabilen süreli bir testtir. Ölçek 17 kart ve desenli küpten oluşmaktadır.
Grup Zekâ Testleri
Grup zekâ testleri, bireysel testlerden daha az güvenilir ve geçerli testlerdir. Motive edilmeyen çocuklar informal olarak gözlenen yeteneklerinden daha düşük IQ puanları alabilirler. Grup testleri genellikle okumaya ağırlık verir ve gerçek okul başarısıyla yüksek düzeyde ilişkilidir. Bu testlerden elde edilen düşük puanların, zayıf okuma becerisini yansıtıyor olması mümkündür.
Grup testleri süreli olduğundan, bu testlerde hız önemli bir faktördür. Bireysel zekâ testlerinde aynı durum söz konusu değildir. Süre faktörü daha çok yansıtıcı (reflective) ve mükemmeliyetçi üstün yetenekli çocukların puanlarını düşüren bir etkiye sahip olabilir.
Grup zekâ testlerinin en büyük avantajı, ders notları düşük olan, gerçek potansiyeli hakkında ipucu yansıtamayan ve dolayısıyla akademik olarak başarısız görünen öğrencileri tanılayabilmesidir. Bununla birlikte sadece zekâ testi puanlarına ağırlık verilmesi yaratıcı öğrencilerin, sanat, müzik, bilgisayar, matematik ve sosyal çalışma gibi akademik ve sanat alanlarında üstün öğrencilerin ve daha yansıtıcı (reflective) ve mükemmeliyetçi öğrencilerin belirlenememesi sonucunu beraberinde getirebilir.
Zekâ, testlerden elde edilen değer ile eş anlamlı değildir. Bir çocuğun zekâ testinde kesme noktası ile üstün yetenekli olarak etiketlenmesi, üstün yetenekliliğin tek boyutlu bakış açısını desteklemektedir. Kesme noktasını geçemeyen diğer bütün çocuklar ‘üstün yetenekli olmayan’ olarak değerlendirilmektedir. Bu durum zekâ testlerinin en önemli sınırlılıkları arasındadır.
Sözel Olmayan Zekâ Testleri
Sözel olmayan, akıl yürütmeyi değerlendiren testler; dil, kültürel ve ekonomik dezavantajları nedeniyle başarısız olan ve işitme, konuşma, dil güçlükleri olan üstün yetenekli öğrencileri tanılamada kullanılmaktadır. WISC-Performans Ölçeği sözel becerilere vurgu yapmadığından kimi zaman sözel olmayan ölçü olarak kabul edilebilmektedir.
Üstün zekâ/üstün yetenekliliği tanılamada kullanılan sözel olmayan zekâ testleri; Raven-İlerleyen Matrisler, Leiter Uluslararası Performans Ölçeği, Naglieri Sözel Olmayan Yetenek Testi’dir. Sözel olmayan zekâ testlerinin her biri kendine özgü niteliklere sahiptir.
Başarı Testleri
Özel akademik yetenek, üstün yetenekliliğin önemli bir kategorisini oluşturmaktadır. Standardize edilmiş başarı testleri üstün akademik yetenek göstergeleri ve ulusal normlara dayalı puanlar sağlamaktadır. İlköğretimde uygulanmaya başlanan testler, yetersizlik gösteren üstün yetenekli (öğrenme güçlüğü gibi) ve yaratıcı öğrencilerin tanılanmasında yetersiz kalmaktadır.
IQ ölçümleri ve başarı testleri objektiflik, geçerlik ve güvenirlik ölçme kriterlerini en iyi karşılama özelliğine sahip olduğu düşünülen testlerdir. Bununla birlikte genel üstün yeteneklilik özelliklerinden farklılaşan iki farklı gereksinimlilik durumları söz konusu olduğunda (üstün yetenek ve DEHB, üstün yetenek ve özel öğrenme güçlüğü gibi) ve yaratıcılık, üretkenlik gibi üstün yetenek tanılama kriteri olarak belirlenen özellikleri değerlendirmede yetersiz kalabilmektedirler.
Yaratıcılık Testleri
Yüksek yaratıcılık, yüksek zekâ ile birlikte giden bir yetenek olarak düşünülse de, araştırma sonuçları yaratıcılığın yüksek zekâ gerektirmediğini, yüksek zekâ ile yaratıcılık arasında düşük bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Yaratıcılık testleri, sınıf ortamında gözlemlenemeyen ya da ortaya çıkmayan kendine özgü yaratıcı öğrencileri tanılamada kullanılabilir. Yaratıcılık testleri, farklı düşünme testleri ile ilgi ve biyografik özellikleri değerlendiren iki kategoride ele alınır. En yaygın olarak kullanılan farklı düşünme testi, Torrance Yaratıcı Düşünme Testi (TYDT)’dir.
E. D. Torrance tarafından 1966 yılında geliştirilen test bataryası “sözel” ve “şekilsel” kısımlardan oluşmaktadır. Testin sözel kısmında 7 adet, şekilsel kısmında ise 3 adet alt test bulunmaktadır. TYDT sözel kısımda bulunan alt testler sırasıyla, “Soru Sorma”, “Nedenlerini Tahmin Etme”, “Sonuçlarını Tahmin Etme”, “Ürün Geliştirme”, “Alışılmadık Kullanımlar”, “Alışılmadık Sorular” ve “Farz Edin ki” alt testleridir. TYDT şekilsel kısımda bulunan alt testler sırasıyla “Resim Oluşturma”, “Resim Tamamlama” ve “Doğrusal Daireler” alt testleridir.
TYDT’nin anaokulu, ilköğretim, ortaöğretim öğrencileri ve yetişkinler için olan A ve B formları Aslan (1998) tarafından Türkçeye adapte edilerek, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır.
Üçlü Yetenek Testi
Üçlü Yetenek Testi, Üçlü Zekâ Teorisi’ne dayanmaktadır. Teori; analitik, yaratıcı ve pratik zekâyı içermektedir. Sternberg’in teorisi zekâyı genişletilmiş bir şekilde ele almaktadır. Üçlü Yetenek Testi (Triarchic Abilities Test-TAT); üç alanda test takımı (sözel, nicel ve şekilsel), çoktan seçmeli ve yazılı olmak üzere iki test tipini içermektedir. Üçlü Yetenek Testi; analitik, sentezci-bütünsel ve pratik beceriler, otomasyon, sözel, niceliksel ve şekilsel işlemleme olmak üzere yedi alt puan vermektedir.
Woodcock Johnson III
Woodcock ve Johnson tarafından 1977’de geliştirilen batarya, 1989 ve 2001 yıllarında yeniden revize edilmiş, 2007 yılında ise normatif güncellemesi yapılmıştır. WJ III, “Bilişsel Yetenek Testleri” (WJ III Tests of Cognitive Abilities) ve “Başarı Testleri” (WJ III Tests of Achievement) olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Her iki batarya da 2 ila 90 yaşları arasında uygulanabilmekte; genel zihinsel yetenek, özel bilişsel yetenekler, akademik yeterlilik, sözel dil ve başarıyı ölçen kapsayıcı bir sistem sağlamaktadır.
Bilişsel Yetenek Testleri ve Başarı Testleri standart batarya ve tamamlayıcı batarya olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Standart Batarya, zihinsel yeteneğin farklı yönlerini; Tamamlayıcı Batarya ise farklı zihinsel alanları daha derinlemesine ölçmeyi ve analiz etmeyi amaçlamaktadır. Araştımacılar, amaçları ve değerlendirmenin genişliğine bağlı olarak sadece Standart Batarya’yı ya da her iki bataryayı birlikte kullanabilmektedir