Renzulli’nin Üçlü Çember Modeli

Yaşamları boyunca “üstün başarı göstermiş kişiler”i inceleyen Renzulli (1986), bu üstün performansın altında iç içe geçmiş üç belirgin özelliğin olduğunu belirtmektedir. Bu üç özellik normalin üzerinde yetenek1, yaratıcılık ve motivasyondur.

Renzulli’nin (1978) üstün yetenekliliği açıklarken kullandığı özellikler şunlardır:

1. Yetenek

  1. Genel Yetenek: Soyut düşünebilme, sözel ve sayısal akıl yürütme, uzamsal ilişkiler, bellek ve sözcük dağarcığının fazla olması, yeni durumları şekillendirme, bilgi işlem sürecinin otomatikleşmiş olması, yeni bilgilerin hızlı, sağlıklı ve seçici olarak hatırlanmasına ilişkin özellikleri içerir.
  2. Özel Yetenek: Resim, dans, müzik, tiyatro gibi sanat alanındaki yeteneklerle matematik, fen, kimya gibi teknik alanlardaki yeteneklerdir.

      1 Genel bir yetenek olduğu gibi belli bir alana özgü yetenek de olabilir.

  1. Yaratıcılık
    Yaratıcılık; düşüncenin akıcılık, esneklik ve özgünlüğü, deneyime açık olma, yenilik ve değişikliğe karşı alıcı olma; ayrıntıya, düşünce ve maddelerin estetik niteliklerine duyarlı olmayı içermektedir.
  2. Motivasyon
    Zihinsel olmayan özellikler olarak nitelendirilen motivasyon ise belirli bir problem, çalışma alanı veya herhangi bir ifade şekline karşı yüksek düzeyde; ilgi, heves, hayranlık, bağlılık duyma kapasitesi, azimli, sabırlı, kararlı olma, çok çalışabilme ve kendini belirli bir işe adayabilme kapasitesi, önemli bir işin üstesinden gelebileceğine ilişkin bireyin kendisine olan inancını içerir.

Türkiye’de 1991 yılında toplanan Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Konseyi, Üstün Yetenekli Çocuklar ve Eğitimleri Komisyonu Raporu’nda, “üstün zekâ” ve “üstün özel yetenek” kavramları “üstün yetenek” başlığı altında toplanmış ve şu şekilde tanımlanmıştır: “Üstün yetenekliler, genel ve/veya özel yetenekleri açısından yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösterdiği, konunun uzmanları tarafından belirlenmiş kişilerdir.”

2001 tarihli Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM) Yönergesi’nde; “Üstün veya özel yetenekli çocuk, özel akademik alanlarda veya zekâ, yaratıcılık, sanat ve liderlik kapasitesi yönüyle yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren ve bu tür yeteneklerini geliştirmek için okul tarafından sağlanamayan hizmet veya faaliyetlere gereksinim duyan çocuktur.” biçiminde ele alınmıştır.
Ayrıca, 2006 tarihli “Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği”nin 4’üncü maddesinin “ğğ” alt bendinde “Üstün yetenekli birey: Zekâ, yaratıcılık, sanat, spor, liderlik kapasitesi veya özel akademik alanlarda akranlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren birey” şeklinde tanımlanmaktadır.
Üstün yetenekliler, bütün insanlarda bulunan özelliklerin dağılımı, sıklığı, zamanlaması ve kompozisyonu açısından diğerlerinden farklılık gösteren bireylerdir. Bugün “üstün yetenek” bir devamlılık içinde anlamlı, yararlı bir yaşam uğraşısında göze çarpan olağanüstü performans gösterme durumu olarak tanımlanabilmektedir.
Günümüzde artık üstün zekâlı ve üstün yetenekli kavramları ayrı olarak düşünülmemekte; üstün zekânın, üstün yetenek içinde tanımlanabileceği belirtilmektedir. Bu nedenle Rapor’da üstün zekâ ve üstün yetenek kavramlarına atfen “üstün yetenek” kavramı kullanılacaktır.

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ

Polonyalı bilim insanı Dabrowski (1967), bireylerin gelişim potansiyellerine bağlı olarak bazı alanlarda içeriden ya da dışarıdan gelebilecek uyarıcılara verdikleri tepkilerin yoğunluğunda farklılıklar olduğunu ileri sürmektedir. Dabrowski, bu düşünceden hareketle beş ayrı aşırı duyarlılık alanı belirlemiştir. Belirtilen aşırı duyarlılık (overexcitability) alanları aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  1. Psiko-motor aşırı duyarlılık; yoğun ve hızlı hareket ihtiyacı, uzun süre aktif kalabilme, ani tepki verme, eylemde bulunmak için zorlama ve yerinde duramama gibi özellikleri taşımaktadır.
  2. Duyularla ilgili aşırı duyarlılık; duyulardan haz alma, konfora ve lükse eğilim; dikkat çekme, güzel nesnelere karşı ilgi, güzel yazı yazma gibi özellikleri ve dokunma, tatma ve koklama duyularından hoşlanmayı içerir.
  3. İmgeleme (imaginational) gücüne yönelik aşırı duyarlılık; zengin ve renkli bir hayal gücü, çağrışım ve bağlantı kurmada çeşitlilik, güçlü bir biçimde görselleştirme ve icat etme becerisini beraberinde getirir. Şiir ve öyküler yazma, hayal kurma da bu gruba girer.
    Zihinsel aşırı duyarlılık; soru sorma, bilgiye açlık, keşfetme merakı, kuramsal analiz ve sentez yapabilme, güçlü gözlem, bağımsız düşünme, sembolik düşünme, bilginin ve gerçeğin peşinden koşma özelliklerini kapsar.
  4. Duyuşsal aşırı duyarlılık; ilişkilerin yaşanma biçimi, insanlara, nesnelere, yerlere bağlanma, bireyin kendisi ile ilişkisi, güçlü duyuşsal bellek, ölüm kaygısı, şefkat ve sorumluluk duygusunu öne çıkarma, güvenlik ihtiyacı, öz eleştiri, utangaçlık ve başkalarının sorunları ile ilgilenme gibi özelliklerle ilgilidir.

Aşırı duyarlılık alanlarındaki farklılıklar bireyi diğerlerinden farklı kılmaktadır. Üstün yetenekliler konusunda yapılan araştırmaların çoğunda bu çocukların fiziksel özellikleri, zihinsel gelişimleri, ilgi alanları, kişilikleri, okul başarıları, uyum becerileri, öğrenme yaşantıları ve etnik özellikleri merak konusu olmuştur. Üstün yetenekli çocukların hangi özelliklere sahip olduğuna duyulan merakın altında, bu çocukları erken fark edebilme çabası yatmaktadır. Üstün yetenekli çocukların erken yaşta fark edilmesi, yeteneklerini geliştirmesi için ihtiyacı olan destek eğitimi alması ve uygun çevresel düzenlemelerin yapılması açısından büyük önem taşımaktadır.
Çocuklardaki üstün yeteneğin erken fark edilmesi ve bunun geliştirilmesine olanak tanınması, özellikle eğitimciler için son derece önemli ancak bir o kadar da zordur. Dolayısıyla çocukları sınıf içinde çok iyi takip etmek, gündelik konuşmalarındaki farklılıkları anlamaya çalışmak gerekmektedir.

Literatürde, üstün yetenekli çocukların genellikle, normal gelişim gösteren çocuklara göre, yetenekli oldukları alanda daha hızlı ilerledikleri vurgulanmaktadır. Ancak üstün yeteneklilik tiplerine göre bu hızlı ilerleme özelliği değişebilir. Özel bir alanda yetenekli olan çocuğun tüm gelişim alanlarında hızlı olması beklenmemelidir. Örneğin, görsel sanat alanında üstün yetenekli olan çocuk sadece bu alanda yaşıtlarından üstün olma özelliği göstererek diğer gelişim alanlarında standart gelişim ritmi izleyebilir.

Üstün yetenekli çocukların bir ya da birden çok alanda daha hızlı gelişim gösterdikleri ve bu çocukların bazı ortak özellikler taşıdıkları ileri sürülmektedir (34).

Üstün yetenekli çocukların erken dönemlerinde gözlenen özellikler:

  • Bebeklikte olağan dışı ataklık
  • Uzun dikkat süresi
  • Geniş hayal ve imgeleme gücü
  • Uykuya daha az ihtiyaç duyma, enerjik olma
  • Gelişimsel dönüm noktalarına daha hızlı ilerleme
  • Keskin gözlem yapma
  • Aşırı merak duyma
  • Güçlü bellek
  • Erken ve olağanüstü dil gelişimi
  • Hızlı öğrenme yeteneği
  • Aşırı duyarlılık
  • Akıl yürütme ve problem çözme becerisi
  • Mükemmeliyetçilik
  • Sayılar, bulmacalar ve yap-bozlar ile oyun becerisini geliştirme
  • Kitaplara aşırı ilgi duyma
  • Soru sorma
  • İlgi alanının oldukça geniş olması
  • Gelişmiş mizah duygusu
  • Eleştirel düşünebilme
  • İcatlar yapabilme
  • Aynı anda birkaç işi yapabilme, yoğunlaşabilme
  • Yaratıcılık 


Bir çocuğun üstün yetenekli olarak görülmesi için yukarıda adı geçen bütün özelliklere sahip olması gerekmemektedir. Üstün yetenekli bir çocukta öne çıkan bir özellik, bir başka üstün çocukta hiç görülmeyebilir. Dolayısıyla bireysel farklılıkların olabileceği dikkate alınmalıdır.
Üstün yetenekli çocuklarda gözlemlenen özellikler tüm çocuklarda belli ölçülerde gözlemlenebilen özelliklerdir. Üstün yeteneğin bir göstergesi olabilmesi için bu özelliklerden birçoğunun ilgili yaş grubunun doğal olarak gösterdiği ölçülerin üzerinde bir düzeyde çocukta gözleniyor olması gerekmektedir.


Akarsu (2001)’nun aktarımına göre üstün yetenekliler alanında çalışan kişilerin belirlediği en yalın tanı ölçütleri şunlardır:

  • En az bir yetenek alanında yaşıtlarının üstünde performans gösterme
  • Dili etkili kullanma
  • Merak ve bazı konulara yoğun ilgi gösterme
  • Çabuk öğrenme
  • Güçlü bellek
  • Yüksek düzeyde duyarlı olma
  • Özgün ifade biçimlerine sahip olma
  • Yeni ve zor deneyimleri tercih etme
  • Kendisinden büyüklerle arkadaşlık yapma
  • Yeni durumlara çabuk uyum sağlama
  • Okumaya düşkün olma

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN GELİŞİMSEL ÖZELLİKLERİ

Üstün yetenekli çocukların gelişimsel özellikleri; fiziksel özellikler, bilişsel özellikler ve sosyal-duygusal özellikler olarak üç başlıkta incelenebilir. Bu özellikler kalıtım yoluyla geçmemektedir. Özelliklerin birçoğu üstün yetenekli çocukların sosyal çevresinde var olan olanaklar ve etkileşimler sonucunda kazanılmaktadır. Üstün yeteneğin gelişmesi, uygun çevresel ortamın ve bu ortamda gerekli eğitimin sağlanması ile mümkün olmak

Fiziksel Özellikleri

Geçmişte, çocukların fiziksel gelişimleriyle üstün yeteneklilik arasında bağlantı kurulmasına karşın, günümüzde, fiziksel gelişim ile üstün yeteneklilik arasında doğrudan bir ilişki kurulamayacağı genel kabul görmektedir. Daha da önemlisi ayırt etme ve tanılamada fiziksel özelliklere ait bir tanılama biçimi kullanılmamaktadır.

Bilişsel Özellikleri
Üstün yetenekli çocuklar;

  • Çok meraklıdırlar. İlgilendikleri konuya karşı dikkatlerini yoğun bir şekilde yönlendirir. Problem çözme becerileri son derece gelişmiştir (37).
  • Neden-sonuç ilişkisi kurarlar. İlgi alanları hakkında detaylı bilgi sahibidirler, bağımsız çalışmayı daha çok tercih ederler (34).
  • Genelleme yapmada, ilişkileri görmede, bilgilerin transferinde yaşıtlarından ileri düzeydedirler. Orijinal fikirler geliştirirler, yaratıcıdırlar (30).
  • Çok hızlı öğrenirler. Duyduklarını ve gördüklerini uzun zaman belleklerinde tutabilirler. Kendi sınıf düzeyinin üstünde kitaplar okumaktan hoşlanırlar. Zihinden işlem yapmada çok başarılıdırlar.
  • Rutin veya tekrarlı işlerden hoşlanmazlar. Genellikle okulda karşılaştıkları uyarıcılar onlara yetersiz gelir, dolayısıyla canları çok çabuk sıkılır. Zaman, ölüm vb. soyut kavramların ne demek olduğunu yaşıtlarına göre daha çabuk kavrarlar. Oyun kurallarını hemen kavramakta, hatalarından ders almakta, istediklerini yapmak veya yaptırmak için diğerlerini ikna edici fikirler öne sürmektedirler.

Sosyal-Duygusal Özellikleri
Clark (1992) ve Silverman (1994), üstün yetenekli çocukların;

  • Gelişmiş ahlaki değerlere sahip,
  • Başkalarının duygu ve düşüncelerine karşı hassas,
  • Mükemmeliyetçi,
  • Beklentileri yüksek,
  • İdealist,
  • Duygusal derinliği olan,
  • Farkındalığı yüksek çocuklar olduğunu belirtmektedirler.

Her ne kadar araştırmacı ve eğitimciler, bu özelliklerin üstün yetenekli çocuklar arasında sıklıkla rastlanan durumlar olduğunun altını çizseler de özellikleri bütün üstün yetenekli çocuklara genellemek doğru değildir.

BÖLÜM ÖZETİ

Zekâ, insanlık tarihinde birçok araştırmacının ilgi alanına girmiştir. Farklı tanımları olmasına karşın, zekânın geliştirilebilecek bir kapasite ya da potansiyel olduğu genel kabul gören bir yaklaşımdır.


Zekâya ilişkin birçok farklı yaklaşım ileri sürülmesine rağmen 20. yüzyılın ortalarından itibaren çoklu zekâ kavramı öne çıkmıştır. Bu kapsamda Renzulli, Sternberg ve Gardner günümüzde zekâ konusunda farklı yaklaşımlar öne süren kuramcılardan bazılarıdır.


Zekâ ve yetenek dikkate alındığında akranlarına nazaran çok sayıda farklı özelliğe sahip çocuklar “üstün” olarak adlandırılmaktadır. Bu çocukların akranlarına göre farklı fiziksel, bilişsel ve sosyal-duygusal gelişimsel özellikleri bulunmaktadır. Bu özellikleri ve çocuğun sahip olduğu zekâ potansiyelini besleyen en önemli kaynağın sosyal çevre olduğu düşünülmektedir. Zenginleştirilmiş çevre ve ortam çocuğun zekâ potansiyelini geliştirirken, sosyal çevresindeki bireyler ile etkileşimi ve yaşantısı da sosyal özelliklerine yön verebilmektedir.


Günümüzde üstün zekâlı ve üstün yetenekli kavramları artık ayrı olarak düşünülmemekte; üstün zekânın, üstün yetenek içinde tanımlanabileceği belirtilmektedir.
Çalışmalarımız boyunca alan akademisyenleri ve ilgili kurum temsilcileri tarafından zekâ tanımları ve üstün yeteneklilerin özellikleri konusunda dile getirilen farklı yaklaşımlara raporun toplantı tutanakları bölümünde yer verilmiştir.

 



  FACEBOOK YORUMLARI