Bu konuda araştırma yapan araştırmacıların birçoğu bütün çabalarını üstün zekâlı çocukların aile yapısı ve aile bireyleri arasında ilişkileri incelemek için toplamıştır. Üstün zekâlı çocuklardan çok başarılı olanların aileleri ile başarısız olanların aileleri arasında yapısal benzerlik ve ayrılıkları incelemeye ağırlık verilmiştir, özellikle sağlıklı kişilik gelişimi ve başarıyı etkileyen ailenin yapısal farklarını bulmaya özel çaba gösterilmiştir. Araştırmada bilgi toplamak için anketler, çeşitli ölçekler, mülakat, vaka incelemesi, çeşitli kayıtların incelenmesi, envanterler ve benzeri teknikler kullanılmıştır.
Bu teknikler ile başarısız üstün zekâlı çocukların aileleri ile başarısız üstün zekâlı çocukların ailelerinde buldukları bulgular birbirleri ile kıyaslanmış ve kıyaslamalar sonunda araştırmacılar genellikle başarısız olan üstün zekâlı çocukların ailelerin yapısal özelliklerinin aşağıdaki hususlarda belirgin derecede farklı olduğunu göstermiştir,
Başarısız ve ciddî derecede başarısız olan üstün zekâlı çocukların ailesinde,
a. Ya çocuğu fazla koruyor, ya reddediyor yahut da ondan çok şeyler bekliyor. Bu çocuklarda aşırı kaygıların oluşmasına yol açıyor.
b. Ana babalar arasında sık sık çatışmalar oluyor ve çocuk eğitimi konusunda belirgin fikir ayrılıkları görülüyor.
c. Genellikle ana baba çocuğa karşı kararsız, birbirinin zıddı olan tavırlar almaktadır. Bugün ödüllendirdiği bir davranışı yarın cezalandırmaktadır.
d. Ana baba boşanmıştır veya ayrı yaşamaktadır.
e. Ana baba kendi problemlerinin sebebi olarak çocuğu görüyor ve onları suçluyorlar.
f. Evde baba yoktur, sadece mutsuz, çocuğuna karşı kötü niyet ve düşmanlık hisleri duyan bir anne vardır.
g. Genellikle ailenin yaşamı ya baba ya ana hâkimiyetine dayalı olarak kontrol ediliyor ve sürdürülüyor.
h. Ana babanın çok az demokratik olduğu görülüyor.
ı. Babalar çocuklarına karşı sert ve olumsuz tavırlar almaktadır.
i. Evde çocukları öğrenmeye ve okumaya teşvik edecek ve onların yararlanacağı kitap çok azdır.
j. Ana baba ve ve çocuklar arasında çok az fikir alışverişi olmaktadır. Ana babanın az aktif, az güvenli, az sevgi bağlarına sahip oldukları ve çocukların başarılı olması için cesaretlendirmede çok az ve sınırlı çaba göstermekte oldukları görülüyor,
k. Ana baba çok ciddî olup çocuklarını çok sınırlı hareket etmeye zorlamaktadır.
Yukarda sıralanan özelliklerin hepsi bir ailede bulunmayabilir. Bunlar incelenen tüm ailelerde birer ikişer görülen özelliklerdir. Esasen bazı araştırmacılar bu konuda hemfikir değildirler. Hatta onlardan biri başarılı üstün zekâlı çocukların aileleri ile başarısız üstün zekâlı çocukların ailelerinin yapısı ve aile fertleri arasında oluşmuş davranış görüntüleri arasında bir fark olmadığını iddia etmektedir. Bir araştırmacı olarak belki de incelediği ailelerde bu farkı görmemiş olabilir. Esasen aile yapısını incelemek ve yapısal bozuklukları ve çocuklarına karşı tutumlarını ortaya çıkarmak çok zor bir iştir. Ancak başarılı üstün zekâlılar ile başarısız ve ciddî düzeyde başarısız üstün zekâlı çocukların aile, okul ve yakın çevrelerinde bazı farklılıklar olması gerekir. Zekânın fonksiyonel olarak varlığını göstermesi ve potansiyeli seviyesinde gelişmesi büyük ölçüde çevreye bağlı bir husus olduğu araştırmaların ortaya çıkardığı somut bir gerçektir. Çevrenin üstün zekâlıların başarılı veya başarısız olmasında etkili olmayacağını düşünmek ve söylemek doğru olmaz. Üstün zekâlıların her yaşta karşılaştıkları sorunlar için uygun çözüm yolu seçebilecek çok yönlü üstün yeteneğe sahip olduklarını düşünmek hatalı olur. Onların da başarılı olması, mutlu bir yaşam içinde bulunmaları, yeteneklerini geliştirmek için daha zengin olanaklara sahip, teşvik edici, ödüllendirildikleri bir çevre içinde bulunmalarına bağlıdır. Gelişim için gerekli bu şartların hazırlanmadığı ailelerde bulunan üstün zekâlı çocuklar aile çevresine karşı büyük bir ihtimalle birkaç tür olumsuz tepki örüntüsü geliştirirler. Üstün zekâlı çocuklardan bazıları akademik, okul başarısını düşürme yolunu seçecektir.
Bazıları kendini geri çekecek ve başarılı olmak için çaba harcamayacaktır. Diğer bir kısmı ise yarıştan ve mücadeleden vazgeçip kendi kendine başarısızlığa teslim olacaktır. Bu çocukların çoğu duruma isyan, muhalefet şeklinde cevap vereceklerdir.
Başarısız üstün zekâlı çocuklar genellikle bütün otoriteyi tehlikeli ve yıkıcı bulurlar. Birçok öğrenci liderleri bu gruptan çıkar ve karşılarına çıkan büyük gruplar karşısında isyanlarını dışarı vururlar.